SOSYAL MEDYA KULLANIMINA DAİR 8 ÖNERİ

Sosyal medya günümüz dünyasında yadsınamaz bir alana sahip. Kimileri için sadece anılarını paylaştığı bir yer, kimileri için meslek, kimileri için ise sadece zaman geçirmelik uygulamalar. Birçok insanı içinde barındıran bir yapı sosyal medya, sınırsız insan grubunun birbiriyle iyi, kötü iletişim kurabildiği bir yer. Eğitim, kültür, sanat, müzik, magazin, bilim, tüm bunların üreticileri, tüketicileri, reklam alanlar-reklam verenler hepsi aynı yerde. Tamamen gerçek hayat gibi görünse de sanal gerçeklik ve somut gerçeklik arasında büyük farklılıklara kapı açan ufak bir fark var; Edit. Kurgulanabilir olma özelliği, durdur, devam et, geri sar, tekrar izle. Sosyal medyanın dijital bir alt yapıda kurulu olmasının getirdiği bu özellik bize mükemmel hayatları da beraberinde getirebiliyor. Oysa günlük yaşantımızda zamanı durdurma özelliğine sahip değilizdir ya da hayatımızdaki kötü anları kes at gibi bir seçeneğe. Peki hangisi gerçek? Hangisini gerçek algıladığınıza bağlı olarak değişecektir.

Sosyal medyanın olumsuz bir yönü var ki günlük hayatta, somut gerçeklikte karşılaşabileceğimiz yalan ifadeler bir sözden yaşam tarzına kadar daha rahat sunulabilir ve inandırılabilir çünkü kişilerin bizimle paylaştıklarından daha fazlasını bilme, gözlemleme ve de yorumlama şansımız yok. Tam bu noktada başka bir duygu grubu da bizleri karşılıyor; yetersizlik, eksik hissetme, mutsuzluk, kıskançlık. Bunun en temel sebebi daima özenle hazırlanmış sahne önünü, hayatın filtrelenmiş kısmını görüyor olmamız. Yukarıda bahsedilen duyguları kronik hissetmemiz de farkında olmadan bizi depresyona sürüklüyor.

Sosyal medyanın çoğunlukla yüzleşmekten kaçtığımız diğer bir gerçeği ise kontrolsüz zaman tüketimi. İnstagram, Youtube, Tiktok günümüzün en çok kullanılan sosyal medya platformları. Hangilerini kullanıyorsanız tam şu anda ortalama kaç saat geçirdiğinize bakmanızı öneriyorum. Birçoğunuz şaşıracaktır. Elbette bu süreye Netflix ve oyunlar da eklenebilir. Baktığınızda zaman hiçbir bedel ödemeden size verilmiş, geri dönüştürülemeyen, tek kullanımlık bir kaynak. Yanlış zaman yönetimi hayat kalitenizi olumsuz anlamda etkileyeceğini hatırlatmaya gerek bile duymuyorum.

Sosyal maddenin bir diğer yanı ise bağımlılık kısmı zihinde salgılattığı dopamin. Kısa süreli haz alma alışkanlığı uzun vadede hedeflere ulaşmamız için göstereceğimiz iradeyi zayıflatıyor. Bir görselden diğerine geçiş hızının bu kadar kısa olması konsantre olmaya, zihinsel olarak bir yerde uzunca kalmaya, duyguların işlenmesine izin vermiyor dolayısıyla bu durum anlamakta zorlanmak ve hislerin kaybolması ve duygusal uyuşukluğa yol açıyor. Bir metni okurken kısa sürede dikkatiniz dağılıyor 2-3 kez başa sarıyorsanız veya artık her duruma karşı hissizleştiğinizi düşünüyorsanız, çok önemli bir işinizin ön hazırlığında sosyal medya zamanınızı alabiliyorsa, yaşadığınız önemli veya güzel bir anda sosyal medyada olmak istediğiniz için o anın kalitesi düşebiliyorsa alışkanlık değişikliğine gitmeniz yararınıza olabilir.

Neler yapabiliriz?

1.Sosyal medyaya canımız istediğinde değil günün belli bir saatinde süre sınırlaması ile girmek. (Hazzı ertelemek)

2.Gece uyumadan en az 1 saat önce mavi ekranları kapatmak, ilk uyandığımızda telefona 1-2 saat telefona bakmamak.

3.Sosyal medya bildirimlerini kapatmak.

4.Sosyal medyaya ulaşım araçlarını (telefon, tablet) kendimizden fiziksel olarak uzaklaştırmak (20 saniye kuralı)

5.Somut sosyal etkinliklerinizde (arkadaşlarınızla buluşma, biriyle dışarı çıkma) telefonunuzu kontrol etmemek, karşınızdaki insanla etkileşimde kalmak.

6.Sosyal medyaya her girmek istediğinizde başka uğraşılar bulmak, yeni hobiler edinmek, (dil öğrenmek, yazı yazmak, yemek yapmak, fotoğraf çekmek…).

7. Sosyal medya uygulamalarınızın sayısını azaltmak.

8. Sosyal medyanın stresli hayattan ve olumsuz duygulardan bir kaçış yeri olmadığını, stres yaratan durumları çözmedikçe sadece erteleme davranışı içinde olduğunuzu hatırlamak.

Kendinize bu davranış değişikliği için süre tanımayı ve en az 1 ay boyunca kendinizi zorlamayı unutmayın.

Sevgiyle kalın.

ELİF KAYA