Öğrenciyim ben ama gezmek istiyorum, yurtdışı olsun, güzel de olsun diyorsanız; bavullarınızı hazırlayın, komşuya, Atina’ya gidiyoruz! Hem bize çok yakın hem Avrupa’da baharı doyasıya yaşayabileceğiniz bir şehir Atina. Euro’yu tutabilene aşk olsun dediğimiz şu günlerde Avrupa’nın en hesaplı şehirlerinden biri aynı zamanda.
NOT: Klasik Türk turist hatası olarak Euro’yu TL’ye çevirmeye kalkışmayın, yoksa hiçbir şey alamazsınız benden söylemesi 3 günlük bir gezi için konaklama dahil 150-180 Euro’luk bir bütçe yeter de artar bile.
YOLCULUĞA HAZIRLIK
Atina Avrupa’nın en eski şehirlerinden biri. Bu yüzden çok sayıda arkeolojik alan ve müze gezmeye hazır olmanız gerekiyor. Bunun için de spor ayakkabı şart. Ayrıca Atina Avrupa’daki şehirler arasında UV endeksi en yüksek şehir. Her koşulda güneş kremi mutlaka götürmeniz gerekiyor, hele ki benim kadar açık tene sahipseniz. Müzeleri gezerken pek çok mitolojik varlığın heykeline veya kabartmasına rastlayacağınız için gitmeden önce en azından Yunan Mitolojisi’ne şöyle bir göz gezdirmeniz de faydalı olabilir.
Yunanistan mülteci krizinden nasibini almış ülkelerden birisi. Çoğu yerde mültecileri görmeniz mümkün. Dikkatli olun, cüzdan mümkünse taşımayın, telefonunuzu ise mümkün olduğunca çıkartmayın.
Yunanistan’a giderken ön yargınızı Türkiye’de bırakın lütfen. Yunan-Türk “düşmanlığı” politikacıların işi. Bir kimseyle konuştuğunuzda size “komşu” demelerine şaşırmayın. Zaten orta yaşın üstündeki çoğu Yunan, mübadele sonrası Anadolu’dan Yunanistan’a göç etmiş kişiler. İzmir’den ve Samsun civarından gelmiş insan sayısı çok fazla. Öyle ki Atina’nın “Nea Smyrna”, yani Yeni İzmir adlı bir mahallesi bile var.
Atina, sokak sanatı bazında kendini aşmış bir şehir. Her an çok farklı sokak sanatı eserleri görebileceğiniz için fotoğraf makinenizi hazır tutun.
Yunanistan bir Schengen ülkesi. Yunanistan’a girebilmek için geçerli bir Schengen vizesine ihtiyacınız var. Schengen vizesiyle ilgili daha fazla bilgi için aracı firmalardan bilgi alabilirsiniz. Yeşil pasaporta ise vizesiz.
ULAŞIM
Eğer kampanya dönemine denk getirebilirseniz Cuma sabahtan gidip pazar akşamı dönüş için İstanbul’dan gidiş dönüş 250-300 TL’ye bile bilet bulabilirsiniz. Uçuş yaklaşık 1 saat 10dk sürüyor. Atina’da indiğiniz havalimanı Yunanistan’ın en büyük havalimanı olan Eleftherios Venizelos Uluslararası Havalimanı. Atina’nın 27 km güneydoğusunda bulunan bu havalimanından şehir merkezine gitmek için metro, otobüs ve taksi gibi seçenekler var. Ancak benim size önereceğim metroyla gitmeniz. Tam bilet 10 Euro, öğrenci bileti ise 5 Euro. Maalesef ki KTÜ öğrenci kartımız çoğu yerde geçerli değil. Bunun için önerim ISIC adlı uluslararası öğrenci kartı çıkartmanız. Online olarak sipariş verebilirsiniz. Ücreti 30 TL ama ödediğiniz ücret getirisinin yanında bir hiç gibi kalacaktır. Ben Atina’yı ziyaret ettiğimde hala kâğıt metro bileti kullanılıyordu ve otomatik geçiş kapıları çalışmıyordu. Ancak araştırdığımda 2018 yılında Atina genelinde kartlı sisteme geçilmiş. Havalimanında metroya binmeden önce gişelerden ISIC kartınızla indirimli plastik kartlardan satın alıp içine bilet yükletebilirsiniz. Bu kartla (havalimanı gidiş dönüş bileti dışında) ilk bastığınızdan sonraki 90dk içindeki aktarmalarınız ücretsiz. Metro ücreti tam için 1.40 Euro, öğrenci için 0.60 Cent. Metroya bindiğinizde Atina merkeze ulaşmak, ki burası çoğu kişi için Monastiraki Meydanı, 45-50dk sürüyor.
KONAKLAMA
Ben Akropolis’e çok yakın bir hostel olan Athens Backpackers’ta 2 gece konaklamıştım. Odalar en-suite (yani tuvalet ve banyo odanın içinde) ve kahvaltı dahil. Eğer ilk hostel deneyiminiz ise 3 kişilik odalar başlangıç için gayet ideal. Geceliği 22 Euro civarında. Odalar gayet temiz ve kendinize ait eşyalarınızı koyabileceğiniz dolabınız da mevcut. Ancak kendi asma kilidinizi getirmeniz gerekiyor. Eğer yurt odasında kalmaya alışıksanız ya da grup olarak gidiyorsanız 4-6 kişilik odalarda kalarak oda maliyetini kişi başı 15 Euro’ya kadar düşürebilirseniz. Mahalle olarak Monastiraki Meydanı ve Plaka civarında da konaklayabilirsiniz. Atina’da her bütçeye uygun konaklama seçeneği mevcut.
GEZİLECEK YERLER
Sabah erkenden gezmeye başlamanız sizin için bir avantaj olacaktır. Hem sıcağa maruz kalmazsınız hem de turist kalabalıklarına denk gelmemiş olursunuz. Gezmeye Acropolis’ten başlamanız şehirden etkilenmeniz için iyi bir başlangıç. Ancak geziniz sırasında pek çok yokuş çıkacağınızı söylemem gerekiyor.
Acropolis: ‘Acro’ – yani üst ve ‘polis’- şehir kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Bu geniş alanda Parthenon, Propylaia, Erekhtheion ve Nike Tapınağı’nı göreceksiniz. Bu yapılardan en ünlüsü, Avrupa medeniyetinin simgesi sayılan Parthenon. Bu yapıyı Hristiyanlar kilise olarak, Osmanlılar ise cami olarak kullanmış. Ayrıca bir dönem baruthane olarak da işlev görmüş. Ancak bir savaş sırasında Venedikliler tarafından top yağmuruna tutulduğundan yapı çok tahrip olmuş. Gidince restorasyonun hala devam ettiğini görebilirsiniz. Giriş tam 12 Euro, ISIC öğrenci kartınızla 6 Euro.
Syntagma Meydanı: Yunan Parlamentosu’nun bulunduğu meydan. Haberlerde Yunanların hükümeti protesto ettiği yer burası. Türkçeye çevirince Anayasa Meydanı adını alıyor. Önünde her saat başı askerler nöbet değiştiriyor. Denk gelirseniz ilginç bir seremoni sizi bekliyor.
Akropolis Müzesi: Acropolis’ten çıkan eserleri sergileyecek yer bulamamış olacaklar ki bu müzeyi yapmışlar. 3 katlı bu müzede her katta sorularınızı sorabileceğiniz arkeologlar bulunuyor. Biraz mitoloji bilginiz varsa gezmek çok keyifli olacaktır. ISIC kartınızla giriş 3 Euro.
Ancient Agora: Eski zamanlarda Atina’nın kalbinin attığı yerdi. Politikadan sanata, ticaretten eğlenceye her türlü aktiviteyi burada bulabilmeniz mümkündü. Şu anda ise turistlerle dolup taşıyor. O dönemde bu denli geniş bir şehri nasıl yaptıklarına aklınız almıyor doğrusu. Giriş ISIC kartla 4 Euro. Yaklaşık 1.5-2 saatte sindire sindire gezebilirsiniz.
Milli Bahçe: Şehrin içinde çok büyük ve güzel bir park. Frappe’nizi yudumlarken ya da yoğurdunuzu yerken dinlenmek için ideal. Giriş ücretsiz.
Ek olarak Görkemli Zeus Tapınağı’nı, modern olimpiyatların ilk kez düzenlediği yer olan Panathinaiko Stadyumu’nu, Plaka sokaklarını, Hadrian Kütüphanesi’ni ve Atina Metropolitan Ortodoks Katedrali’ni ziyaret edebilirsiniz.
YEME-İÇME
Yunan mutfağı ve Türk mutfağı aslında birbirine çok benziyor. Aradaki Ege Denizi, lezzetleri bağlayan bir köprü vazifesinde. Cacık için tzaziki, barbun için barbuni, kalamar için kalamari diyor Yunanlar. Evet arada lezzet farkları mutlaka var ancak bir Yunan Tavernasına gittiğinizde (taverna Yunanca restoran demek) menüdeki yemeklere yabancılık çekeceğinizi zannetmiyorum. Yunanistan bir deniz ülkesi olduğu için deniz mahsullerine doyacaksınız. Ahtapot, kalamar, barbun, karides gibi deniz mahsulleri hem lezzetli hem de uygun fiyatlı. Yanına da Greek Salad (Yunan salatası) söylemeniz tavsiyem. Üstünde gelen feta peyniri, salataya asıl lezzetini veren tat. Eğer tercihinizi et yönünden kullanmak istiyorsanız, Yunanistan’da pek çok restoranda domuz eti kullanıldığını belirtmem gerekir. Ancak sorarsanız, koyun ve dana etinden de farklı lezzetler bulabilirsiniz.
O Thanasis: Benim Atina’daki favori et restoranım. 4 adet büyük ve sulu kebap 9 Euro civarında. Ancak tek gidiyorsanız sadece kebap söyleyin. Salata da söylersiniz bitirememe olasılığınız yüksek.
Avocado: Vejetaryen restoranlar henüz Türkiye’de çok yaygın değil, bu sebeple farklı lezzetleri denemek için harika bir fırsat. Çok ilginç ve sağlıklı menüler 5-6 Euro civarında.
Denenmesi Gereken Lezzetler
Falafellas: Falafel (sebze köftesi) için en iyi mekanlardan biri. Dürüme sarılmış olarak servis ediliyor ve öğle yemeği veya atıştırmalık için harika bir seçenek. Büyük porsiyon 3.5 Euro.
Lukumades: Bu lezzet adından da anlaşılacağı gibi lokmaya çok benziyor. Ancak üzerinde dökülen soslar ve dolgusuyla lezzeti bir üst seviyeye taşınmış. Pek çok seçeneğiniz mevcut. Bir porsiyon 4-6 Euro arasında değişiyor.
Fresko Yoghurt Bar: Yunan yoğurdu ve Türk yoğurdu arasında bariz bir fark var; Yunan yoğurdu daha çok krem şanti kıvamında ve çok ekşi değil. Yoğurdun üzerine çeşitli marmelat veya kuruyemiş döktürerek alabilirsiniz. Akropolis gezisinin yorgunluğunu yoğurdunuzu yerken atabilirsiniz. Küçük porsiyon 2.50 Euro civarında.
Frappe ve Freddo Espresso: Bu iki kahve çeşidini Yunanistan dışında bulmanız zor. Ben henüz bulamadım. Frappe Yunan kahvesi olarak da bilinir. Bu lezzeti yavaş ve yudum yudum içmelisiniz, yoksa çarpıntı yapabilir. 1.40 Euro civarında. Freddo Espresso ise birer shot sıcak ve soğuk espressonun buzla servis edilmesinden oluşuyor. Biraz şeker ekletmeniz tavsiyem. 1.60 Euro civarında.
Gyros: Bu da dürüme çok benzeyen bir lezzet. İçine sos olan tzaziki koyuluyor. Et olarak domuz ve tavuk seçeneği mevcut. Tavuk olanı için mutlaka tavuk olduğunu belirtmeniz gerekiyor. 2-3 Euro civarında.
Greek Coffee: “Ama bu bildiğimiz Türk kahvesi?” demeden önce deneyiniz lütfen. Türk kahvesine oranla daha az kavrulduğu için içimi çok rahat ve telvesi de az. 1.50 Euro civarında.
ALIŞVERİŞ
Ermou Caddesi: Alışveriş meraklıları için harika bir seçenek. Pek çok dünya markasını bu cadde üzerinde bulabilirsiniz. Ayrıca Türkiye’de bulunmayan Forever 21 ve Urban Outfitters gibi markalardan çok uygun fiyata yazlık parçalar satın alabilirsiniz. Bir diğer önerim ise Flying Tiger Copenhagen. Aklınıza gelmeyecek pek çok değişik ürünü 2-3 Euro gibi fiyatlara bulabilirsiniz. Çok şaşıracağınız şeyleri görmeye hazır olun.
Monastiraki Flea Market: Atina’nın bit pazarı, ancak her gün açık. Magnet ve anahtarlık gibi hediyelikleri buradan alabilirsiniz. Bunun dışında aklınıza gelebilecek her türlü şeyi buradan temin edebilirsiniz. Benim tavsiyem ilk gördüğünüz yerden magnet almamanız. Mutlaka daha uyguna daha güzelini bulacaksınız. Ayrıca magnete 1 Euro’dan fazla vermeyin.
Yunanistan’dan sevdiklerinize hediye olarak Kavala kurabiyesi (bazı yerlerde Edirne kurabiyesi olarak da bilinir), çeşitli damla sakızı ürünleri, zeytinyağı ve Yunan rakısı olan “uzo”yu alabilirsiniz.
Monastiraki Meydanı civarı ise vintage plakçılar ve 2. el dükkanlar konusunda oldukça farklı seçeneklere sahip. Eğer bu tarz dükkanlara ilginiz varsa kaçırmamanız gerekiyor.
ATİNA HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER
Atina’nın nüfusu yaklaşık 3 milyon. Yunanistan nüfusunun 10 milyon olduğunu düşünürsek bu gerçekten büyük bir oran.
Atina’ya ismini veren kişi mitolojik savaş tanrıçası olan Athena. Efsaneye göre Poseidon ve Athena, şehrin koruyuculuğu için yarışırken, Poseidon 3 başlı mızrağını yere vurmuş, vurduğu yerden tuzlu su akan bir çeşme çıkmış. Athena mızrağını vurduğunda ise bir zeytin ağacı çıkmış. Kazanan Athena olmakla kalmamış, zeytin de refahın ve bereketin sembolü olmuş.
Atina metrosu 1869 yılında faaliyete başlamıştır. Bu da Atina metrosunu Londra’dan sonra dünyanın en eski ikinci metrosu yapıyor.
Atina, Avrupa’nın en eski başkenti ünvanını alıyor. Şu anki bilgilerimize göre
şehre ilk yerleşimler MÖ 7000-5000‘e dayanıyor.
Demokrasi, MÖ 500’de ilk kez Atina’da uygulanmaya başlanmıştır.
Modern Olimpiyat Oyunları, 1896 da ilk olarak Atina’da yapılmıştır. Ancak Antik Olimpiyatlar hiçbir zaman Atina’da olmamıştır.
Böylece Atina’yı da gezilecek yerler listemizden çıkardık. Şimdi gelelim gezebileceğimiz diğer hesaplı destinasyonlara. Eğer hem Sovyet kültürünün izlerini hem de Batı modernizmini bir arada görmek istiyorsanız; Almanya’nın başkenti Berlin size göz kırpıyor. Konaklama dahil 180-200 Euro’luk bir bütçe size 3-4 günlük bir gezi için yeter. Berlin geziniz sonrası kendinizi bir ‘hipster’ gibi hissedeceğiniz kesin. Eğer Batı kültüründen çok daha farklı olan Kafkas kültürünü yaşamak isterseniz, TC kimliğinizle bile gidebileceğiniz Gürcistan’ın başkenti Tiflis sizi bekliyor. 2-3 günlük bir gezi için konaklama dahil 250-300 TL’lik bir bütçeyle çok rahat bir gezi yapabilirsiniz.
Gezmek için deli paralar harcamaya gerek yok gördüğünüz gibi. Bu yazıyı okuduktan sonra içinizde birazcık gezme isteği oluştuysa kendinizi Google’a “… buradan kaç saat?” yazarken bulabilirsiniz. Umarım tavsiyelerim size geziniz sırasında faydalı olur. Herkese şimdiden iyi gezmeler.
Comments