Southpaw, yönetmenliğini Antoine Fuqua'nın, senaristliğini Kurt Sutter'ın üstlendiği 2015 yapımı bir spor drama filmi. Aynı zamanda, boksta sağ gard ile dövüşen solak boksörler için de kullanılan bir jargon. Diğer tüm Hollywood filmlerinde olduğu gibi hırslarıyla, aile dramlarıyla, düşüşleri ve yükselişleriyle var olan sporcu bir başrolümüz var. Jake Gyllenhaal, canlandırdığı karakterle ruh verebilen, hem fiziksel hem de ruhsal yönden kendini karaktere hazırlayıp içselleştirebilen bir oyuncu. Bu sebeple içinde bulunduğu her işi izlemekten büyük keyif alan biri olarak afişte kendisini görünce hemen izlemeye karar vermiştim. Nitekim film bittikten sonra da haklılığımı ispatlayan bir şekilde oyunculuğuyla filmi sırtladığını görmüş oldum. Gelelim filmin konusuna…
Billy Hope (Jake Gyllenhaal), eşi Maureen (Rachel McAdams) ve kızıyla birlikte mutlu bir hayat süren yenilgisiz bir boksör. Defans nedir bilmeyen boksörümüzün odaklandığı tek şey ise saldırmak. Başarısını öfkesinden alıyor ancak yine aynı sebepten yaşadığı trajedik bir olayla karısı Maureen’i kaybediyor. Hayatının ve spor kariyerinin tüm kararlarını alan -tabiri caizse- kendisi yerine defans yapan hayatının aşkını kaybeden karakterimizin çöküş dönemi de tam burada başlıyor. Ağır bir depresyon geçiren Billy önce tüm mal varlığını sonrasında kızının velayetini kaybediyor. Yeniden ayağa kalkması kızının velayetini alması gerektiğindeyse karşısına huysuz, disiplinli antrenör Tick Wills (Forest Whitaker) çıkıyor.
Film benzeri sporcu hatta boksör hikâyelerindeki tüm klişelere sahip. Bu da izleyiciye sonunu bildiği bir hikâyeyi izliyormuş hissi verse de gerek anlatım tarzı gerekse hikâye dinamikleri ve pastanın büyük dilimini hak eden oyunculuklarıyla bence izlemeye değer bir film. Geleneksel hikâye anlatım metotlarını kullansa da dramın dozunda oluşu, Billy Hope’un sporcu kişiliği yanında baba figürünün de senaryoda büyük pay edinmesi benzeri filmlerden sıyrılmasını sağlıyor. Ancak 2 saatlik filmin bazı yerlerinde hikâyenin çok hızlı aktığı, izlerken biraz daha derin işlenmesini istediğim yerleri oldu.
Filmin yükselmesindeki önemli faktörlerden biri ise şaşırtıcı bir şekilde Antoine Fuqua! Bu zamana kadarki işlerinde pek dikiş tutturamayan yönetmen özellikle çekim açılarıyla hikâyeden fazlasıyla etkilenmemizi sağlıyor. Ve filmin müzikleri… İki Akademi ödüllü, Titanik filminin de bestecisi James Horner’ın ani ölümünden önceki son projesi Southpaw. Hem James Horner hem de Eminem film müziklerinde çok iyi iş çıkarmış ve sahnelere vuruculuk katmış. Southpaw için kültleşmiş bir film diyemeyiz. Ancak vasat demek de haksızlık olur. Spor konulu filmlere ve boks dünyasına meraklıysanız Southpaw kesinlikle izlenmeye değer bir film.
Comments